Depremde en büyük yıkımı yaşayan Hatay’da valilik, önceki gün kamuoyuna yaptığı açıklama ile kentteki yurttaşların ikametlerini yıkılmış binalarının olduğu adreslere taşıyabilmesi için hak tanındığını duyurdu.
Açıklamada, “31 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilecek olan ‘Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde deprem bölgesinde oy kullanacak vatandaşlarımızın mağduriyetlerini önlemek amacıyla 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen deprem felaketi nedeniyle yerleşim yeri metruk (ağır hasarlı, yıkılmış) ve orta hasarlı bina pozisyonunda olan vatandaşların, ‘Ulusal Adres Veri Tabanı’nda adres kayıtlarının deprem tarihinden önce söz konusu metruk binada bulunması halinde il içerisinde herhangi bir nüfus müdürlüğünden metruk binaya güncel taşınma tarihiyle adres beyanları alınacaktır” denildi.
YSK’nin son gün olarak 1 Ocak 2024’ü belirlediği adres taşıma işlemine yönelik bu açıklama, iktidarın seçim öncesi seçmen taşıma stratejisi olarak yorumlandı.
‘YASALARA DA AYKIRI’
Açıklamayı gazetemize değerlendiren önceki dönem Hatay Barosu Başkanı avukat Cihat Açıkalın, “Kanun tanımazlık artık sınır tanımıyor. AKP, iktidarını korumak için artık kendi kurallarını ve atadıkları YSK’nin uygulamalarını dahi görmezden geliyor” derken “Hatay’da askı ve beyan süreleri geçmiş olmasına rağmen seçmen kaydı yapmak hem yasalara hem de YSK ilke kararlarına aykırı” ifadelerini kullandı.
Açıkalın sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem sürecini kötü yönettiler ve bir yıl geçmesine karşın verdikleri hiçbir sözü tutamadılar. Bunun halkta rahatsızlığa yol açtığının ve tepki yarattığının çok da farkındalar. O yüzden Hatay’da seçim kazanmanın yolunu oy taşımakta görüyorlar.”
‘USULSÜZLÜKLER ŞİMDİDEN BAŞLADI’
YSK’nin genelgesine göre daha önce adres bildirimi yapıp da seçmen listelerinde isimleri yer almayanların 4-17 Ocak tarihleri arasında itiraz hakkı bulunduğunu anımsatan CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Hatay Valiliği’nin yayımladığı duyurunun başka bir özel durumu ortaya çıkardığına dikkat çekti.
Kara şunları söyledi: “Bir seçmen kaydırma işlemi yapılmak isteniyor ve devlet kurumları da buna alet ediliyor. Maalesef seçim kampanyaları başlamadan usulsüzlükler başladı. Özellikle Hatay’daki belli ilçelerimizde sonuçların iktidarın aleyhine olacağını ve belediyelerin değişme ihtimalinin yüksek olduğunu biliyoruz. Bu durumu değiştirmek adına hukuksuz bir yöntem izlenmek isteniyor ve demokratik ilkeler yeniden ayaklar altına alınıyor.”