Yenilikçi tuğla, Mühendislik ve Fizik Bilimleri Araştırma Konseyi (EPSRC) ve Yüksek Öğrenim İnovasyon Fonu (HEIF) tarafından finanse edilen 18 aylık bir araştırmanın sonucunda üretildi.
İnşaat atıkları agrega olarak kullanıldı
Şirket tuğlayı üretmek için bağlayıcı malzeme olarak magnezyum karbonatı kullandı. Malzeme, karbon yakalama, mineralizasyon ve kullanma (CCMU) adı verilen yeni bir süreç sonucunda üretildi. Magnezyum karbonat, dünya genelinde bol bulunan bir mineral olan olivinden üretiliyor. Tuğlada kullanılan agrega ise inşaat atıklarından elde edildi.
Basit olarak anlatmak gerekirse, endüstriyel ya da diğer bacalardan salınan karbondioksit yakalanarak CCMU işlemiyle tuğlanın içerisine hapsediliyor. Böylece karbondioksit atmosfere salınmak yerine tuğlanın içerisinde tutularak emisyonların azaltılması sağlanıyor.
Çok daha düşük sıcaklıkta pişiyor
Geleneksel tuğlalar 1200 derece gibi çok yüksek sıcaklıklarda imal ediliyor. Seratech’in tuğlaları ise 60 derecede pişirilip, biraz daha uzun süre bekletilerek üretiliyor. Gece boyunca pişirilen tuğla, iki haftaya kadar bekletilerek sağlamlaştırılıyor. Çok daha düşük sıcaklıkta piştiği için geleneksel tuğlalara göre daha çevreci bir tuğla üretilmiş oluyor.
Seratech’in Baş Teknik Sorumlusu Barney Shanks, “Çimento emisyonlarının büyüklüğü tam olarak biliniyor, ancak Birleşik Krallık’ta her yıl milyonlarca kişinin kullanıldığı kil ateşlemeli tuğlalarla ilgili emisyonlar pek konuşulmuyor” sözlerini sarfediyor.
Şirket geliştirdikleri tuğlaları ticarileştirmek için Londra merkezli bir mimari ekiple birlikte çalışıyor. Sanat ve Beşeri Bilimler Araştırma Konseyi’nden (AHRC) hibe desteği de alan girişim ticari açıdan başarılı ve yaygın olarak kullanılan bir inşaat malzemesi olarak piyasada yer edinmek istiyor.
Seratech’in Teknik Yöneticisi Caitlin Howe, “Bu ürünün tüm sektörü değiştirebilecek bir ürün olduğunu bilmek inanılmaz derecede heyecan verici, ve sizi teşvik ediyor. Tuğlalarımız gerçekten geleneksel bir tuğlaya benziyor ve hissettiriyor.” sözlerini sarfediyor.