Doğu Karadeniz’de Deprem ve Korozyon Riski Araştırılıyor

Doğu Karadeniz’de artan heyelan, kaya düşmesi, taşkın ve sel gibi doğal afetlerin yanı sıra deprem ve korozyon riskine de dikkat çekiliyor. KTÜ DE-YAS bilim insanları, deprem kaynaklı sismik hareketlilikle korozyonun neden olduğu yapı zayıflıklarını inceliyor ve bölgedeki yapı stokunu belirleme çalışmalarına devam ediyor.

Uzmanlar, Doğu Karadeniz’in yapıların güçlendirilmesi gerektiği ve özellikle korozyonun dolgu sahalarında binalar için tehlike oluşturduğu konusunda uyarıda bulunuyor. 2000 yılından önce inşa edilen yapıların deprem açısından büyük risk taşıdığı belirlendi.

‘Bölgede Önemli Titreşimler Hissediyoruz’

DE-YAS Müdürü Ahmet Can Altunışık, Türkiye’nin deprem riski altında olduğunu vurgulayarak, bölgedeki yapıları sürekli takip ettiklerini söyledi. Rize ve Trabzon’daki son depremlerde hissedilen titreşimleri önemsediklerini belirten Altunışık, halkın bu gerçekle yüzleşmesi gerektiğini ifade etti.

Kritik Nokta 2000 Öncesi İnşa Edilen Yapılar

Altunışık, 2000 yılından önce inşa edilen yapıların risk taşıdığını belirterek, özellikle dolgu alanlarında inşa edilen yapıların daha hassas olduğunu ve sıvılaşma etkilerine karşı daha duyarlı olduğunu vurguladı.

‘Önemli Sıkıntılardan Biriyse Korozyon’

Altunışık, bölgede korozyonun ciddi bir sorun olduğunu, özellikle nemli bölgelerde binaların kolonlarında yaşanan paslanmaların yapıları zayıflattığını belirtti. Betonun içinde bulunan yapının erimesi halinde büyük felaketlerin yaşanabileceğine dikkat çekti.

Trabzon’un Yapı Stoku Belirlenecek

Trabzon’da eski ve riskli yapıların belirlenip yapı stokunun ortaya çıkarılacağını belirten Altunışık, çalışmaların il genelinde yaygınlaştırılacağını ifade etti. Ortahisar ilçesinde yapı stoku belirleme çalışmalarına başlanacağını ve önemli adımlar atılacağını söyledi. (DHA)